Kurtalan Ekspresi Hazırlığı
Büyük bir heyecanla beklediğimiz Güney Kurtalan Ekspresi vakti neredeyse gelmişti.
5 günlük Diyarbakır, Batman ve Siirt gezimizi tamamladıktan sonra eve geri dönüş yoluna geçmek için yola çıktık. Diyarbakır’dan otobüsle iki buçuk saatte Kurtalan’a geçtik. Vardığımızda neredeyse akşam oluyordu.
NEREDE KALDIK?
Güney Ekspresi’nin son durağı olan Kurtalan, küçük, şirin ve gelişmekte olan güzel bir ilçe. İstasyona çok yakın olan öğretmen evinde kaldık. Temiz ve uygun konaklama için tercih edebilirsiniz ayrıca sadece 80 TL. Bize standart oda vermişlerdi pek beğenmedik, suit odalarını istedik, kırmadılar verdiler.
Çantalarımızı bırakıp ilçeyi dolaşmak için atıyoruz kendimizi sokaklara. Halk pazarının kurulu olduğunu görünce, pazar hastası çift olarak dalıyoruz kalabalığın içine. Bu Pazarın İstanbul’dan hiç bir farkı yok arkadaşlar. Dedik ucuzdur ama hiç alakası yok. İstanbul’da daha ucuza ve daha diri sebzeler bulabilirsiniz.
Ne ararsanız bulabileceğiniz bir ilçe burası. Okulları o kadar çok ki, her yerde öğrenci ve memur arkadaşlarımızla karşılaşabiliyorsunuz. Köy kahveleri artık daha değişik olmuş burada. Kaldırıma atılmış renkli renkli plastik sandalyelerde oturan adamlar kaldırımdan yürümenize engel oluyor. Bırakın yürümeyi yabancı olduğunuz belli olduğu için yabani yabani uzun uzun bakmaları insanı rahatsız ediyor.
Kadınların daha az dışarda olduğu bir ilçe ve adamların kahve önünde sıgara içip etrafı kestiği bir yer. Büryan için sabah erken saatlerde yememiz gerektiğini, bu saatte güzel olmadığını anlatan halkı dinliyoruz. Marketten aldığımız sebze ve kahvaltılıklarla odamıza geri dönüyoruz.
Tren Yolculuğu İçin Hazır Mıyız?
Tren saatimiz sabah 8’de ama biz erkenden istasyona geçmek için öğretmen evinden ayrılıyoruz. Parklarda bahçelerde sabah sporu yapan amcalar ve teyzelerin olması çok hoşumuza gidiyor.
İstasyona girdiğimizde in cin top oynuyordu. Yemekli vagon sorumlusu Ali abiyle tanışıp selamlaşıyoruz ve trenin dışından çekim yapıyoruz.
Sonra bizi selamlayan Mehmet abiyle karşılaşıyoruz ve selamlaşıyoruz. Mehmet abimizin tren şefi olduğunu duyunca, Güney Ekspresi hakkında sorularımıza yanıtlar bulmak için yanından ayrılmıyoruz tabi ki
KURTALAN’DAN ALMADAN TRENE BİNMEYİN
Bize Kurtalan’ın ekmeğinin çok güzel olduğunu söyleyince hemen çantaları emanet edip, bir koşu fırından ekmek almaya gidiyoruz. Fırından taze taze pidemsi ekmeklerinden ve karşısındaki börekçiden de sıcak sıcak yağlı börekleri de alıp trene geri koşuyoruz.
Görevli abilerin de trene gelmesi ile yataklı vagon olarak ayırttığımız odamıza geçiyoruz.
MAKİNİST İLE DİYARBAKIR’A
Çantalarımızı yerleştiriyoruz ve kahvaltımızı hazırlarken tren şefi Mehmet abimiz odaya geliyor. Dialog şu şeklide oluyor. Burak nasılsın….. iyiyim Mehmet abi, sen nasılsın….. iyiyim Burak….. Kısa bir bakışma ve .. Mehmet abiden; “İyi ki doğdun Burak, hoşgeldin Güney Ekspresine” demesi ile Burak şaşkına bağlıyor :). “Hadi kahvaltınızı bırakın, makinistin yanına geçiyorsunuz” diyor Mehmet abi. Demesi ile Burak anlamsız anlamsız sağ sola bakarken, olayı anlatmaya başlıyor İdil.
Fırına giderken sen devam et ben Mehmet abiye odamız hakkında bir şey sorucam demesi ile doğum günü sürprizini ayarlamış bile. Tren Şefi Mehmet abimiz iyi yürekli adam İdil’in isteğini kırmıyor ve izin veriyor.
Mehmet abiyi yakın takipte makiniste doğru yola koyuluyoruz. Heyecan mı? Binbeşyüz ondört 🙂 . Bizi makinistimiz Faruk abiyle tanıştırıyor ve tekrar doğum günümüzü kutlayıp ayrılıyor bizden. Faruk abimiz, yüzü de özü de çok güzel bir insan. Trenlerin aşığı olduğumuzu, Güney Ekspresinin 3. Tren gezimiz olduğunu, nikahımıza bile metro ile gittiğimizi ve kısaca hayatımızı anlatıyoruz.
KRAL DAİRESİNDE KAHVALTI
Faruk abi de “Boş durmayın o zaman, çayın altına su koyun da kahvaltıyı yapalım, bu yolculuk güzel geçeceğe benziyor” diyor, sağolsun 🙂
Bir yandan tren hakkında bilgi veriyor ve bir yandan İdil’in oturacağı koltuktaki kişinin neler yapması gerektiğini anlatıyor. Rayların etrafında olan biteni gözetlemesi gerektiğini ve çok önceden uyarıda bulunmasını istiyor İdil’den.
YOLCULUK BAŞLAR
Faruk abinin 2 yardımcısı da yanımıza geliyor ve tren artık kalkmaya hazır. Bu inanılmaz deneyim başlamak üzere arkadaşlar. Çok heyecanlıyız. Yavaş yavaş kalkan trende gümbür gümbür sesiyle, dumanı tüten bacasıyla, bir uzun bir kısa korna çekilerek hareket ediyoruz. Haydi Bismillah.
Vagonlarda camlardan baktığımız görüntü var ya işte o tamamen önümüzde. Raylar ve siz varsınız ucunu göremediğiniz düzlüklerde, rayların ucu birbirine girerek yok oluyor.
Çok şanslı bir adamım bence diyor Burak durmadan, böyle bir doğum günü hediyesi kaç kişiye nasip olur ki. İdil’e ve Faruk abiye durup durup teşekkür ediyor.
KALBİ TEMİZ İNSANLAR
Tarladaki amcalara teyzelere el sallıyoruz. Makinistler gide gele bu yollarda, tanışıyorlar çiftçilerle artık. Taze ekmek kokusu, çay, zeytin, peynir, yumurta, domates, salatalık bal ve tabi ki 180 derece açıyla hiç bir yerde göremeyeceğiniz manzara.
Sonra bir istasyondan geçiyoruz ve Teoman’ın şarkısı geliyor aklımıza, “İstasyon insanları, burdalarmış tesadüfen, aynı rüyayı görüp aynı yerlere giden…” Sonra çantasından çıkardığı ekmekleri hazırlayan Faruk abi “Şimdi bu istasyonda çocuklar gelecek onlara bu ekmekleri verir misiniz gençler?” diyor, biz şaşırıyoruz. Çocuklar trenin yanına geliyor ve ekmeklerini uzatıyoruz buruluyor kalbimiz fakat, çocukların mutluluğundan unutuyorsunuz nedenleri niçinleri niyelerini.
Devletin verdiği hızda gidemiyoruz her yerde mesela biz. Çünkü insanların, dalgın hayvanların öleceğinden haberi yok ki.. o yüzden olabildiğince yavaş gidiyoruz kazaya sebep olmamak için. Bütün makinistler sizin gibi ise bu ülkenin sırtı yere değmez be Faruk abi diyoruz. Böyle güzel insanlar bizim kılavuzumuz ise çok şanslı bir milletiz bunu unutmayın arkadaşlar.
Diyarbakır’a kadar bizim çayımızı eksik etmeyen, muhabbetine doyulmayan bu güzel insanlara buradan da teşekkür ediyoruz. Ve bir daha karşılaşmak dileği ile yanlarından ayrılarak kendi odamıza geçiyoruz.
YATAKLI VAGON
Odamızda bu güzel sürprizi canlı yayın yaparak insanlara anlatma fikrine giriyoruz. Ve başlıyoruz yayına. Kompartıman görevlisi Erhan abimizle dertleşiyoruz. Başlıyor anlatmaya baya dertliler arkadaşlar. Yeni popüler olan bu trenlerin yolcuların sadece kendi malları olmadığını bilmeleri gerektiğini, yaşadıkları bu odaları temiz bırakmalarını, başkalarını rahatsız edecek şeyler yapmamalarını istiyorlar. Odalarda sucuklu yumurta yaparak bütün herkesi rahatsız etmemeleri gerektiğini bu vagonda yalnız kendilerinin olmadığını söylüyorlar. Haklılar da…
ÇEKİM TÜYOLARI
Yemekli vagonda etrafı izlerken bir anda kocaman bir gölün yanından teğet geçince, koştur koştur odamıza gelerek kameralara sarıldık. Size ufak tüyo arkadaşlar, hem koridor tarafındaki üst cam, hem de odanızdaki üst camı açarak monopod ile çekim yapabilirsiniz. Dahası navigasyondan nerde olduğunuzu ve trenin dönüş zamanını, ne tarafa döneceğini hesaplayarak fotoğraflar ve videolar çekebilirsiniz. Nehir kenarlarını, göl yakınlarını, üst geçitleri, tünelleri ve köyleri yakalayarak inanılmaz karelere imza atabilirsiniz. Aman dikkat diyoruz, birileri ileriyi gözetlesin dallara, ağaçlara çarpmasın kameralar :).
Uzun bir bekleme yaptığımızı fark edince istem dışı dışarı kontrol etmeye başladık. Jandarmanın trenin etrafında dolaştığını görünce arama olduğunu fark ettik. Yanımızdan geçen 2 sevimli köpekle beraber çantalarımızı kontrole gelen abilerimizin sorularını yanıtladık ve birazdan kimliklerinize bakacaklar diyerek yanımızdan ayrıldılar. Kimliklere de bakıldıktan sonra yolculuğumuza devam.
TREN ŞEFİ İLE YOLCULUK
Tren şefi Mehmet abi odamıza gelerek selam verdi ve sıkılmadınız mı siz halen, hadi benim odaya gidelim size şef çayı ısmarlayayım diyerek en arka vagondan en ön vagona geçtik.
Ön vagon, daha Türkiye’de karşılaşmadığımız ve 6 kişinin karşılıklı oturabileceği düzendeki odalardan oluşuyor. En ön oda Tren şefine ait. Mehmet abimiz çayı koydu, hoparlörlere de ufaktan ses verdi tıngır mıngır müzikle gidiyoruz.
Evrak işlerini, kontrollerini tabletiyle yaparken bir yandan da muhabbet ediyoruz. Keyfimize diyecek yok. Muhabbet güzel, çay güzel, tren şefimiz iyi ve ağzımız kulaklarımız da yolculuk yapıyoruz.
Malatya da görevini başka bir tren şefine devreden Mehmet abiyi ve ekibini yolcu ediyoruz. Hava da kararmaya başladı.
Doğudan batıya doğru gittiğimiz için güneşi fotoğraf çekimi için doğru ışığı ve virajı hesaplayarak camlara geçiyoruz. Hava buralarda puslu olduğu için güzel kareler bu sefer yakalayamıyoruz. Sağlık olsun.
Akşam yemeği için getirdiğimiz konservelerimizi ve kahvaltılıklarımızı yedik.
EN İYİ UYKU TRENDE UYUNUR
Güneş battı mı manzara da gidiyor ve trende yapılacak en güzel şey kitap okumak. Yataklarımızı açıyoruz giyiniyoruz pijamaları, kuruluyoruz kitaplara. He bu arada ilk defa çarşaflarımız, battaniyelerimizin ve yastıklarımızın kılıfları geçirilmiş nizami bir şekilde kurulmuş buluyoruz hem de ip gibi düzenli 🙂.
Zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamıyoruz trenlerde. Kompartıman Erhan abinin sesiyle uyanıyoruz sabaha… Günaydıııııııın Kırıkkaledeyiz 🙂. Elimizden kitap düşmüş bile yere, sanki 12 saat uyumuş gibi uyanıyoruz yeni güne. Daha hava aydınlanmamış ve 40 dakikalık yolumuz kalmış Irmak istasyonuna.
OTOBÜSLE ANKARA’YA DOĞRU
Irmak istasyonuna geldiğimizde bizi soğuk ve ıslak bir Ankara sabahı karşılıyor. Otobüslere binerek 50 dakikalık yolculuktan sonra Ankara tren garına varıyoruz.
İstanbul’a giden hızlı trene daha 3 saat olmasından dolayı, garın hemen dışında hastası olduğumuz kahveci Nero’ya geçiyoruz. Kahvaltımızı burada yapıyoruz. Büyük bir zevkle döşenmiş en sevdiğimiz Nero şubesidir.
Tren tam İstanbul’a hareket edecekken, rahatsızlanan bir yolcuya acil müdahale edildi ve trenin kalkması gecikti, 40 dakika rötarın ardından yolumuza çıktık.
Hayatımızda Kurtalan Ekspresi deneyimi olduğu için çok mutluyuz. Nefes aldığımız her güne binlerce şükür.
E o zaman siz de ne duruyorsunuz? Gezin, gezin, dönün:)
kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresikurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi kurtalan ekspresi
oralarnereler 
harika bir yazi ve etkileyici fotograflar..
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederiz 😊😊😊
BeğenLiked by 1 kişi
Videoyu youtube’dan izlemiştim. Ama yazının ve fotoğrafların tadı da başka, elinize sağlık. Sırada hangi tren var 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederiz Serhat bey. Bakalım belki Mavi Ekspres 🙂
BeğenBeğen